Rasyonel Duygucu Davranışçı Terapi

(Akılcı Duygucu Davranışçı Terapi)

röportaj resim

Bu röportajda Klinik Psikolog Dr. Murat Artıran hocamız, bilişsel davranışçı terapiler hakkında bilgi vermektedir. Bilişsel Davranışçı Terapi nedir? Rasyonel Duygucu Davranışçı Terapi nedir? Bu röportajda yakından tanıyacaksınız. Röportajı Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde stajyer öğrencimiz Oğuzhan yaptı.
Oğuzhan: Hocam merhaba

Dr. Artıran: Merhaba, hoşgeldin

Oğuzhan: Hocam bize ilk olarak bilişsel davranışçı terapi nedir anlatır mısınız?

Albert_Ellis
Dr. Albert Ellis (1913-2007)

Dr. Artıran: Tabii. Öncelikle, bilişsel davranışçı terapi demek yerine ‘bilişsel davranışçı terapiler’ demenin daha doğru olduğunu söylemem gerekir. Bir şemsiye ve onun altındaki terapilerden bahsediyoruz, bu terapilerin bazısı kuram boyutunda diğerleri ise uygulamadır. Sırasıyla gidersek Bilişsel Terapi’den söz etmek gerekir. İlk Bilişsel Terapi Dr. Albert Ellis’in 1958’de ortaya koyduğu Rasyonel Terapi’dir. Daha sonra Aaron Beck, Bilişsel Terapi adı altında, 1960’lı yıllarda, Ellis’ten sonra Bilişsel Terapi’yi ortaya koyduğunda ‘davranış’ kısmı yoktu. Tarihte bilişsel terapinin ilki Dr. Albert Ellis tarafından 1958 yılında ortaya konulan Rasyonel Psikoterapi yani Rasyonel Duygucu Davranışçı Terapi’dir. Ve çok önemli bir bilgi olarak söylenebilir ki, Ellis’in ilk uygulamalarında ‘davranışsal süreçlerle’ çok yakından ilgilenmiş olması ve bilişsel süreçlerin yanında davranışları da öne alması gerçeği ile karşı karşıya geliyoruz. Yani Dr. Ellis’in Bilişsel Davranışçı Terapi derken Rasyonel Duygucu Davranışçı Terapi’nin ilk kez bilişsel süreçler ile birlikte duygucu ve davranışçı unsurları da kullanması dikkat çekicidir. Beck ise ilk başlarda davranışçılık uygulamalarının üzerinde durmamıştır. Son yıllarda,  belki son 5 veya 10 yıldır ‘davranışçılık’ boyutunu Bilişsel Davranışçı Terapi altında uygulamaya koymuşlardır. Bilişsel Davranışçı Terapiler insanın psikolojik sağlığının bilişsel işlevselsizlikten, duygusal disregulasyondan ve davranışsal yanlış öğrenmelerden ve bozukluklardan oluştuğunu iddia ederler. Dolayısıyla bu konular üzerinde danışan ile birlikte gelişme sağlamaya çalışırlar ki kişi psikolojik iyi oluş halini tekrar kazansın. Genelde farkındalık temelli terapiler değil, efor-enerji-çalışma-tekrar ve alıştırma odaklı danışanın gayret gösterdiği ve değişimi gerçekleştirdiği terapilerdendir. Rasyonel Terapi biraz daha farklı olarak yaşamsal felsefeden, inanışlardan ve koşulsuz kabul edişlerden bahsederek bu değişime daha ayrıntılı ve derinden bakar. İngilizcesi Rational Emotive Behavior Therapy’dir, yani REBT veya Türkçe kısaltması RDDT’dir. RDDT, bilişsel, duygular ve davranışsal yapılar ile ilgilenir ve insanın ruh sağlığını ve mutluluğunu, onun inançları ve düşünce yapılanmaları ile açıklar. ABC modeli denilen bugün tüm bilişsel davranışçı terapilerde kullanılan model ilk olarak Dr. Albert Ellis ile Rasyonel Psikoterapi’de ortaya konulmuştur. Bu modele göre kişinin olaylar ve durumlar karşısında ne düşündüğüne ve neye inandığına göre duygulanım içersine girdiği ve davranışlar sergilediği öne sürülür.

Oğuzhan: Yani hocam bilişsel davranışçı terapi olarak tek başına bir terapiden söz edemez miyiz?
Dr. Artıran: Teorik olarak hayır, ancak pratikte evet. Tek başına olmak kaydıyla Beck’in ‘Bilişsel Terapisi’nden söz edebiliriz, yine tek başına olmak kaydıyla Wolpe ve Skinner’in Davranışçı Terapisi’nden söz edebiliriz. Bu iki kuramın bileşiminden oluşan uygulamalara ise Bilişsel Davranışçı Terapi deniliyor. Ancak dediğim gibi kuramsal açıdan ve uygulama açısından normalde ‘Bilişsel ve Davranışsal Terapi’  demek daha uygun. Öte yandan Rasyonel Terapi ise yani Rasyonel Duygucu Davranışçı Terapi, bir bilişsel davranışçı CBT-diagram-pinkterapidir. Kendisine has kuramsal varsayımları çok gelişmiştir, uzun yıllar test edilmiştir ve ayrıca kuramın kökenlerinin felsefeye dayandırıldığını görüyoruz. Rasyonel Terapi bir bilişsel davranışçı terapi olarak benzersiz varsayımlara sahip bir kuramdır. Yani Bilişsel Davranışçı Terapiler’in en ideal örneğinin, hem biliş hem duygu hem de davranışları uzun yıllardır birlikte değerlendirme ve kullanma deneyimine sahip olan Rasyonel Duygucu Davranışçı Terapi olduğunu düşünüyorum.

Oğuzhan: Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimleri hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Dr. Artıran: Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimlerinde esas olarak Beck’in Bilişsel Terapisi kuramı anlatılır. İlaveten davranışçı kuram anlatılır. Yani şunu demek istiyorum: Bilişsel Davranışçı Terapi denildiğinde normalde farklı ve benzersiz bir kuramsal yapı ortaya konulmalıdır ki öznel bir terapiden bahsedelim. Ancak bu böyle olmuyor. Bunun yerine bilişsel davranışçı terapi denilince bunun büyük oranda ‘bilişsel terapi’ ve biraz da ‘davranışçı terapi’ olduğunu görüyoruz.

Oğuzhan: Bu bir tartışma mı yoksa… bilimsel bir yanlış tanımlama mı?
Dr. Artıran: Psikoloji biliminde insan sağlığı için ne iyi ise onu kullanırız. Dolayısıyla tartışma söz konusu değil. Ancak çözüm odaklı terapi, duygu odaklı terapi, diyalektik davranışçı terapi ve hatta Bilişsel Terapi’nin kendisine haksızlık etmiş olurlar, bunların hepsi sonuçta bilişsel davranışçı terapilerdir. Dahası eğitimlerin bilişsel davranışçı terapi olarak tek bir terapi yöntemiymiş gibi verilmesi teorik açıdan doğru değil. Aaron Beck’in kendisi bile Bilişsel Terapi’ye bağlı kalmış davranışçı yöntemleri uygulamamıştır.  Sadece şunun altını çizmek isterim ki Rasyonel Duygucu Davranışçı Terapi ‘eşittir’ Bilişsel Davranışçı Terapi’dir.

Oğuzhan: Türkiye’de Albert Ellis Enstitüsü’nün merkezini açtıktan sonra bunu anlatmak bir sorun oldu mu?
Dr. Artıran: Hem evet hem hayır. Katılmcıların en az yüzde 50’si eğitimlerimize katılana kadar bu bilgilere sahip olmadan geliyorlar. Çok doğal bir durum çünkü Türkiye’de yeni yeni tanınıyoruz. Yani Rasyonel Duygucu Davranışçı Terapi’nin bir bilişsel davranışçı terapi olduğunu eğitimlerimiz sırasında öğreniyorlar. ‘Peki’ diyorlar diğer ‘bilişsel davranışçı terapi eğitimlerinde ne öğreniyoruz?’. Cevap çok net: Bilişsel Terapi ve biraz daha davranışçı terapi yani bu iki terapinin bileşimini.

Oğuzhan: Yani iki terapi şeklini aynı eğitimde öğrenmiş oluyorlar, bu iyi bir şey değil mi?
Dr. Artıran: Elbette ki iyi bir şey ancak problem şu: sizin eğer iyi bir şekilde bu iki terapiyi birleştireceğiniz imkanınız, uygun danışanınız, teorik bilgi birikiminiz ve uygulamada deneyiminiz yok ise teorik olarak ve pratikte sorunlar  çıkacaktır. Çünkü davranışçı terapi bilişleri kabul etmez, reddeder. Düşünceyi, duyguları varsaymaz. Davranışlara odaklanır. Birbirine çok mu yakın terapiler olarak görünüyorlar sana?

Oğuzhan: Hayır, tamamen farklı gibi.
Dr. Artıran: Farklı zaten. Bilişsel Terapi’de otomatik düşünceler ve çekirdek inanışlar gibi soyut değerler var. Davranışçı Terapi’de ise çevresel tetikleyiciler, dürtüler, koşullanılmış davranışlar gibi sadece gözlemlenebilen somut değerler var. Şimdi birisi düşünce yani soyut, diğeri davranış yani somut. İyi bir kuramsal bilginiz olması gerekiyor ki bu iki kuramı birlikte uygulamak için yola çıkın.

Oğuzhan: Yani bilişsel davranışçı terapi eğitimlerini almak yanlış mı?
Dr. Artıran: Hayır kesinlikle değil elbette. Çünkü dedim ki bu eğitimlerde bilişsel terapi öğretiliyor. Çok etkili olduğu bilinmektedir. Bir çok psikopatolojik rahatsızlığın tedavisinde davranışçı kısım olmadan sadece bilişsel terapi çok iyi sonuçlar alıyor. Depresyon bunun en iyi örneğidir. Katılımcıların biraz da davranışçı terapiyi öğreniyor olması da çok önemli çünkü adı üstünde psikoloji aslında bir davranış bilimidir. Bilişsel davranışçı terapi eğitimleri almak, tabi benim isimlendirmemle ‘bilişsel ve davranışsal terapilerin’ eğitimi almak son dönemde iyice önemli hale gelmiştir. Rasyonel Duygucu Davranışçı Terapi’yi eğitimlerimizde, öğretirken Beck’in Bilişsel Terapisi ile ufak da olsa birkaç farklılığından bahsediyoruz. Ancak sonuçta söylediğim gibi RDDT bir bilişsel davranışçı terapidir ve bilişsel davranışçı terapileri öğrencilerimize her zaman öneriyoruz.

Oğuzhan: Peki Rasyonel Terapi yani Rasyonel Duygucu Davranışçı Terapi’yi, bilişlerin ve davranışların ortaklaşa kullanılmasında nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dr. Artıran: Düşünce yapılarının derinlemesine ve çok sayıda araştırmalarla incelendiği, duyguların incelendiği ve davranışların duygu ve düşünceler ile birlikte hali hazırda uzun yıllar entegre edilerek kullanıldığı bir terapidir. Davranışçılık zaten Rasyonel Terapi’de vardı, ve uygulamada da çok rahat bir şekilde düşünce ve duygu süreçlerinde birlikte kullanılır. Hani en başta bilişsel davranışçı terapi diyorsak Rasyonel Terapi de o’dur demiştim.

Oğuzhan: Yani düşünceler, duygular ve davranışların birlikte değerlendirilmesi Rasyonel Duygucu Davranışçı Terapi’de uzun yılllardır deneyimleniyor?
Dr. Artıran: Deneyimleme çok doğru bir sözcük. Evet bu noktada deneyimlere sahip olmalıyız ki bu iki çok farklı yaklaşımı (davranışçılık ve bilişselcilik) birleştirebilelim.

Oğuzhan: Yani bilişsel davranışçı terapi yerine ‘bilişsel ve davranışçı’ demek daha doğru… kuramsal ve uygulama olarak?
Dr. Artıran: Kuramsal ve uygulama olarak daha doğru, evet.

Oğuzhan: Rasyonel Duygucu Davranışçı Terapi, Bilişsel Davranışçı Duygucu Terapi olarak niye adlandırılmamış?
Dr. Artıran: Dr. Ellis’e sormak lazım. :). Şaka bir yana Dr. Ellis usçuluğu seviyordu, yani aklı kullanmanın önemini vurgulamak istemiş olabilir. Ayrıca Rasyonel Terapi’nin felsefik kökenleri çok önemlidir.. kuramın oluşmasında. Bu da etken olmuş olabilir. Rasyonel anlayış Ellis’in felsefe okumlarından kazandığı bir akım, bunu psikoterapi alanında uygulamaya koymuştur. Dolayısıyla Rasyonellik ve Rasyonel yaşam diye bir şey de var. Rasyonel Yaşam Terapisi diye terapi şekli bile var. Rasyonel Yaşam Klavuzu adlı kitabında Ellis ve arkadaşı Robert A. Harper buna benzer bir yaşam anlayışını ortaya koymuştur. Ellis’in birçok kitabı Rasyonel yaşamı işaret eder.

Oğuzhan: Duygu odaklı ve çözüm odaklı terapiler de var..
Dr. Artıran: Hepsi bilişsel davranışçı terapiler şemsiyesi altındadır aynı Rasyonel Duygucu Davranışçı Terapi gibi. Birbilerine çok benzerdirler, sadece terapi sürecinde ağırlık verdikleri konular ve ön planda tuttukları değerler farklıdır. Örneğin bazı danışanlarda duygular konusunda çalışmak daha doğrudur, davranışçı teknikleri sevmeyebilirler. Ancak bazı danışanlar da pratikte bir şeyler yapmak istediklerinden davranışçı yaklaşımın uygulamalarını sevebilirler.

Oğuzhan: Hocam daha da derinleşerek konuşmamız ilerliyor. Ancak bu röportajın amacı Rasyonel Duygucu Davranışçı terapi ile bilişsel ve davranışçı terapiyi öğrenmek istedik. Rasyonel Duygucu Davranışçı Terapi’nin, kısa adı Rasyonel Terapi’nin bilişsel davranışçı terapiler şemsiyesi altında değerlendirildiğini öğrendik. Bu bölümde artık ben bilişsel davranışçı terapi adı altında uygulanan bilişsel terapi ağırlıklı psikoterapi ile Rasyonel Duygucu Davranışçı Terapi arasında ufak farklılıklar olduğunu söylemiştirniz, bunlardan bahsedebilir misiniz?

Dr. Artıran: Dr. Ellis’in yaklaşımı Dr. Beck’in (Bilişsel Davranışçı Terapi) yaklaşımından çok farklı olmamakla birlikte bazı önemli değişiklikler elbette var. Bunlardan ilki Ellis yaşam boyu değişimi öngörür ve bilişsel şemaların uzun vadeli değişimini ister. Buna biz felsefik değişim diyoruz. Beck yaklaşımında ise daha çok işlevsellik ön plana çıkmaktadır yani semptom odaklılık söz konusudur. Bireyin yaşamsal fonksiyonları, ilişkilerindeki iyileşme ve ‘kendini iyi hissetmeye’ başlaması tedavinin ana amaçlarındandır. Öte yandan Rasyonel Duygucu Davranışçı Terapi veya diğer ismiyle Akılcı Duygusal Terapi ise bu amaçların ötesinde kişinin kendisi, diğerleri ve yaşamı hakkında temel inançlarındaki sağlıklı olmayan yapıları hedef alır. Örneğin BDT’de ev ödevleri önemliyken RDDT’de (ADDT) kişisel gelişim, anlamsal yeniden yapılandırmalar, bakış açıları, değerlendirmeler önemli olur.

Röportajın ikinci kısmı daha sonra yayınlanacaktır.

Bilişsel Davranışçı Terapiler içinde Rasyonel (Akılcı) Duygucu Davranışçı Terapi

www.rasyonelpsikoloji.com

Etiketler: cbt, bdt, addt, bilişsel, rasyonel, davranışçı, davranışsal, terapi, akılcı, duygucu, psikoterapi

Bilimsel İçeriği Paylaşmak Toplumumuz Geliştirecektir