Dr. Albert Ellis’in Hayatı
Derleyen: Dr. Murat Artıran
Bu derleme yazısında Dr. Albert Ellis’in hayatı hakkında bilgiler verilmiştir.
(Alıntı yapmak yasaktır). Kaynak göstererek en çok 40 kelimeye kadar alıntı yapılabilir
Akılcı Duygucu Davranışçı Terapi (Rational Emotive Behavior Therapy) bir direktif ve etkili problem çözme kuramı olarak Ellis’in kişiliğini tam olarak yansıtır. ‘Akılcı olmayan nedir ve akılcı olan nedir?’i ortaya koyan kişidir. 65 yıllık psikoterapist ve bilimsel araştırmacı olarak meslek hayatında (94 yaşında vefat etmiştir) psikolojiye liderlik eden önemli psikologlardan biridir. Klinik uygulamacı olarak başarısı, kurduğu eğitim ensititüsü ve yazdığı kitaplar ile milyonlarca insanla buluşmuş ve Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere tüm dünyada en çok tanınan ve saygı gören psikologlardan biri olmuştur.
İlk Çocukluk Yılları
Albert Ellis 1913’te Pittsburgh’da doğdu, New York’ta büyüdü. Çocukluğu ‘zor’ geçti. Böbrek hastalığına yakalandı. Diğer çocuklar gibi rahat hareket edemeyince, kendisini okumaya ve araştırmaya verdi. 12 yaşındayken anne ve babası boşandığında, yaşadığı sağlık sorunlarına ek olarak duygusal ve düşünsel problemlerle boğuşmaya başlayınca, ‘insan psikolojisini anlamaya’ yöneldi ve okumalarını felsefe ve psikoloji alanlarında yoğunlaştırdı.
Hayallerin sonu ve yeni bir başlangıç
Lise yıllarında kendisine hedef olarak ‘Amerika’nın en ünlü roman yazarı’ olmayı seçti. Planı şuydu: İlk önce bir işletme bölümüne yazılacak, sonra bu bölümden mezun olunca çok parlak bir iş kuracak, 30 yaşında zengin olduğunda bütün gün kendisini okuma ve yazmaya verecekti! Ellis 1934 senesinde hayaline giden yolda ilk adımı gerçekleştirdi ve The City University of New York’tan İşletme Yönetimi Bölümü”nden mezun oldu. Sıra şimdi hayaline giden yolda iş kurarak büyük paralar kazanma adımını atmaya gelmişti. Kardeşiyle birlikte bir şirket kurdular. Yeni bir girişimdi. Pantolon-ceket ve palto eşleştirme servisi! Pantalonların açık artırmayla satıldığı etkinliklere giderek müşterilerinin sipariş ettiği pantalonları bulmaya
çalışıyorlardı ve bunları ellerindeki ceketlerle ve paltolarla eşleştiriyorlardı, yani takım elbise yapıyorlardı. Ancak bu girişim hayali, 1930’lu yıllarda başlayan ABD’deki ‘Büyük Depresyon’ ekonomik bunalımı nedeniyle sulara gömüldü. İflas ettiklerinde iş aramaya başladı. Okumak ve yazar olmak hayalleri onu bir yayın firmasında çalışmaya itti, ancak değişik bir alanda: Personel Müdürü. Personel müdürüyken boş zamanlarında kısa hikayeler, oyunlar, roman bölümleri, hiciv nitelikli şiirler ve makaleler ve felsefik yazılar yazmaya başladı. 28 yaşına geldiğinde elinde yayımlanmamış birçok yazısı vardı. Yayın firmasında çalışmasına rağmen yayımlatmakta güçlük çekiyordu, bunda ülkenin içinde bulunduğu ekonomik bunalımın da etkisi vardı. Roman yazmak veya şiir yazmak yerine kendisini tamamıyla felsefik yazılara vermeye başladı. Ardından da bir başka konuda yazmaya devam etti: Psikoloji.
Ünlü bir roman yazarı!
Ve en sonunda bir konu üzerinde yazılar yazmaya başladı ve tüm dikkatleri üzerine çekti: ‘Sex Ve Aile Üzerine Devrim’. ‘Cinsel Özgürlük Hakkında Vakalar’ adı altında çeşitli yazılar yazmaya başlayınca birçok arkadaşı ve onların arkadaşları kendisi ile yazdığı konularda konuşmak ve hatta tavsiye almak için görüşme talep etmeye başladılar. İnsanlar tarafından cinsel problemler konusunda ‘uzman’ olarak görülmeye başladı. Ellis kendisini süreç içersinde sadece bir yazar olarak değil ‘danışmanlık’ yaparken de bulmaya başladı. Üniversite de Klinik Psikoloji bölümüne girdi, 1943 yılında Yüksek Lisans’ını tamamladı. Ardından kendi danışmanlık ofisini açtı ve cinsel konularda danışmanlık vermeye başladı. Öğrenimine devam ederek 1947 yılında Klinik Psikoloji’de doktora ünvanını kazandı. Eğitimi süresince psikanaliz yönelimli psikoterapi eğitimleri aldı. Özellikle Freud’un cinsellikle ilgili çalışmalarından etkilenerek Freud’un çalışmalarını kendisine yakın buldu. Psikanalist ünvanı almak için harekete geçtiğinde New York’taki psikanalist enstitüsü hala öğrenci olduğundan bu isteğini geri çevirdi. Ancak bu arzusunu bırakmayarak ünlü analist Karen Horney’e gitti ve onun çalışma grubuna katıldı. Kendi analiz sürecini tamamlayarak Karen Horney’nin süpervizyonunda klasik psikanaliz uygulamaları yapmaya başladı.
Rutgers ve New York Üniversiteleri’nde öğretim görevlisi olarak dersler verdi ve ‘senior’ klinik psikolog olarak Northern New Jersey Mental Hygiene Clinic’te çalıştı. Ardından New Jersey Department of Institutions and Agencies’te çalıştı.
Kuramsal U Dönüşü
Kendi sürecinden geçmesine ve psikanaliz ile çalışmalarına başarıyla devam etmesine rağmen Ellis, bu kuramın danışanlara faydasına olan inancını sorgulamaya başladı.
Danışanlarından bazılarını haftada bir veya iki haftada bir görebiliyordu. Ancak sağlıklarına kavuşmaları için daha çok görmesi gerekiyordu, yeterli olmuyordu. Psikanaliz süreci çok yavaş ilerliyordu. Bazı danışanlar süreci tamamlamadan bırakıyorlardı. İyileşme için uzun süreye ihtiyaç oluşu, bazı danışanların ‘neden ve nasıl değiştiklerini kuramsal olarak açıklayamaması’ Ellis’te psikanaliz konusunda ilk soru işaretlerinin oluşmasına neden oldu. Bazı danışanlar daha süreç başlar başlamaz iyileşme ibareleri gösteriyordu ve bu psikanalizin söylemi ile örtüşmüyordu.
Psikanaliz Limanındaki Tekne
Ardından şunu düşünmeye başladı: Kendi gençlik dönemlerinde ve özellikle psikanaliz sürecindeyken antik çağ filozoflarını okumuştu; bunların psikanaliz sürecine çok katkısı olduğunu ve süreci hızlandırdığına dair varsayımlarda bulundu. Bu varsayımlardan yola çıkarak bu konuların araştırmaya ve denenmeye değer olduğuna karar verdi. Evet, Albert Ellis psikanaliz limanında bağlı olan teknesinin iplerini işte o anda ‘belki de kendisi bile farkında olmadan’ çözmüştü.
Dr. Ellis yavaş yavaş bazı seanslarda danışanlarına Epiktatüs, Marcus Aurelius, Spinoza ve Bertrand Russell’dan faydalanarak öğretiler aktarmaya başladı. Didaktik gittiğinde veya danışanlarla belli konular hakkında fikri konuşmalar yaptığında, danışanlarındaki hızlı değişimi farketmeye başladı, ve notlarını almaya devam etti. Aklında artık yeni fikirler oluşmaya başlamıştı. Örneğin danışanların akıl dışı (irrasyonel) düşünme eğilimleri veya düşünme mekanizmalarının duygusal durumlarını nasıl etkilediği.
15 yıldır kullandığı psikanaliz yönteminden sonra 1955 yılına yaklaşırken Ellis, artık uygulamalarını ve fikirlerini belli çizgilere ve yapıya oturtmaya başlamak istedi. Bu şekilde ‘deneysel çalışmalara ve araştırmalara’ başlayabilecekti. ‘Tüm hazırlıklarımı yaparak Akılcı-Duygucu terapist (Rational-Emotive) olarak işe koyulduğumda.. insanlardaki irrasyonel inanışların rasyonellere dönüşmeye başladıklarında yaşadıkları değişimi görünce içimdeki heyecan giderek büyüyordu.’ ‘onların davranışlarındaki belirgin iyileşmeler doğru yolda ilerlediğim konusunda beni motive ediyordu’
1957’de ilk kitabını yayınladı: ‘Bir Nevrotikle Nasıl Yaşanır’. 2 yıl içinde Rasyonel Yaşam adlı bir enstitü kurdu. Burada çalıştaylar düzenledi, diğer terapistleri davet etti ve onlara eğitimler verdi. Onlarla birlikte araştırma grupları oluşturdu. İlk bilişsel terapinin kökleri bu enstitüde o yıllarda atıldı. Bilişsel Terapi’nin ortaya atıldığı ilk yayın olarak Rasyonel Terapi hakkında 1956 yılında bir makalesi yayınlandı. 1959’da Rasyonel Terapi’yi Rasyonel Emotive Therapy olarak (Akılcı Duygucu Terapi) duyurdu.
Aşkın Bilimi ve Sanatı
Aynı dönemde kendisini halk arasında ‘ünlü’ yapan kitabını yayınladı: ‘Aşkın Bilimi ve Sanatı’. Kitabın birçok baskısı yapıldı.
Diğer kaynaklar:
Alıntı Yapma Kuralları
Yazarlı bir yazıdan alıntı yapmak
APA format structure:
Author, A. (Yıl, Ay-gün). Makalenin başlığı. Alıntı yapılan site: www. sitenin linkini veriniz.
Yazıda tarih yok ise (t.y.) yazınız. *t.y.: tarih yoktur
Örnek:
Simmons, B. (2015, January 9). The tale of two Flaccos. Alıntı yapılan site: http://grantland.com/the-triangle/the-tale-of-two-flaccos/
Yazarı olmayan bir yazıdan alıntı yapmak
APA formatı:
Makalenin başlığı. (Yıl, Ay ve gün). Alıntı yapılan site:
Örnek:
Teen posed as doctor at West Palm Beach hospital: police. (2015, January 16). Retrieved from